BEETOPIA II
Gönül Nuhoğlu
15.10 - 23.11.2022
Kapitalizm, gezegenin hayatta kalmasıyla bağdaşmaz.
– Jean -Jacques Regibier
Gönül Nuhoğlu’nun Beetopia Chapter II projesi, doğaya hakim bakış anlayışını ekoeleştiri bağlamında, doğanın bir kavram değil, dinamik bir gerçeklik olduğu bilinciyle, doğal dünyaya yönelik toplumsal tutumları yansıtıp şekillendirirken doğanın değişen vizyonlarını ve gerçekliklerini vurguluyor.
Gönül Nuhoğlu, sergide yer alan enstalasyon, heykel, fotoğraf ve video çalışmalarıyla baskıcı iktidar yapılarına yeni panzehirler bulmanın ve doğayı kendi simbiyozuyla iç içe kavramak ihtiyacının altını çizer. Eserler düş kurar ama dünyadan ayrılmaz, birbirleriyle yaşayan ağların bir takımyıldızı içinde bağlı olduğunu hatırlatır. Son yüzyılda ekolojik krizler ve insan faaliyetlerinin gezegen üzerindeki etkisi konusunda artan kolektif farkındalık ve ekolojik kaygı ile vahşilik, güç ve estetik arasındaki sürtünmeye dikkat çeker.
Beetopia, bireylerin tek ve kusursuz işleyen bir organizma haline geldiği, barışçıl ve sürdürülebilir bir küresel medeniyet için çalışan, insan haklarının artık kağıt bildiriler değil, bir yaşam biçimi olduğu, tüm mal ve hizmetler, para, kredi, takas veya başka herhangi bir değişim aracına ihtiyaç duymadan tüm insanlar tarafından kullanılabilmesine olanak sağlayan, Dünya’nın tüm kaynaklarını tüm dünya insanlarının ve canlıların ortak mirası olarak kabul eden ve insanlığın gereksiz ıstırabı gibi asırlık yetersizliklerin yalnızca önlenebilir değil, tamamen kabul edilemez olarak görüldüğü bir kültüre sahip, dişiler tarafından yönetilen egosuz bir dünya düşüdür,
Gönül Nuhoğlu
Gönül Nuhoğlu İstanbul’da yaşıyor ve çalışıyor.
Tarih yazımı, siyaset ve sosyoloji alanlarıyla işbirliği yapan ve İstanbul’da yaşayan bir sanatçı olarak, son yirmi yılda ürettiği işler, mekanın çelişkilerinden beslenen diyaloglardır. Yolculuğu, mekansallığımızın sınırsız boyutlarını araştırarak ve disiplinler aşırı, tarihsel, toplumsal ve mekansal bağlantıların izini sürmektedir.
Sanatında kesinlikler yoktur, niyetler vardır buna karşın metodolojiler bulunmamaktadır. Her kişisel sergisi, belirli temalar ve kavramlar çevresinde gruplanmış, çok çeşitli medya yelpazesinden yararlanan eserlerden oluşmaktadır. Bu temalar sıklıkla enstelasyonlarda bütünleşirler. Farklı sergilerde birbirinden çok farklı malzeme ve dil kullanılabilir, ancak konuları itibariyle kişisel sergileri birbirleriyle anlam bağları oluştururlar. Her işin konusu kullanılan malzemeyi ve formu belirlemektedir.
Mekanlar, fikirler ve bunları temsil eden kimlikler arasındaki ilişkileri irdeleyen ve yapı-çözümünü yapan mekana özel enstalasyonlar üzerinde çalışır. Mekansal dinamikler ve işleri arasındaki ilişkiyi şu şekilde tanımlıyor: “Mekanın kendisinin dikkate alınması ve esere dahil edilmesi üretim sürecinim hayati bir öğesidir. Fiziksel, tarihsel ve sosyo-politik boyutlarıyla mekan üretimime yön verir.” Araştırma ve üretim sırasında yeni meseleler doğar ve sonraki eser bütününe giden yolu açar.